Yüksek tempolu ve süratli bir yılın akabinde birçok kişi için ‘tatil’, bir lüks değil muhtaçlık olarak heyecanla bekleniyor. Günlük ömrün sorumluluklarından ve gerilimden uzaklaşmak için kusursuz bir fırsat sunan tatil, bedensel, ruhsal ve zihinsel dinlenmeyi tıpkı anda altın tepside sunuyor. Her ne kadar tatil fikri kulağa harika gelse de tatil sonrası yaşanan adaptasyon sorunu ve motivasyon eksikliği bir kabusa dönüşebiliyor. Tatil dönüşü bu meselelerle karşılaşmak hayli olağan olsa da bu sürecin uzaması bireylerin iş ve toplumsal hayatlarında problemleri beraberinde getiriyor. Psikolog Elif Zahide Gök, tatil sonrası uyumlanma süreci hakkında Haber7.com izleyenleri için değerli bilgiler paylaştı.
“UYUMLANMA SÜRECİ İÇİN KENDİNİZE VAKİT TANIYIN”
Tatil dönüşü birçok kişinin motivasyon eksikliği yaşadığını belirterek kelamlarına başlayan Psikolog Elif Zahide Gök, “Tatil sonrası zihnen ve bedenen yavaşlama hissi devam ediyor. Her ne kadar bedenen rutinlerimize dönüş sağlasak da zihnen hala tatil hissini taşımaya devam ediyoruz. Bundan ötürü tatilden döner dönmez tam bir motivasyon süreci beklemek yerine uyumlanma için kendimize vakit tanımalıyız.” tabirlerini kullandı.
“KAYGILARIMIZIN ARTMASININ TEMELİNDE BELİRSİZLİK VE PLANSIZLIK YATIYOR”
“Kaygımızın artmasının temelinde belirsizlik ve plansızlık yatıyor olabilir” diyerek kelamlarını sürdüren Psikolog Gök, “Bu süreci daha kolay bir hale getirmek için tatil öncesi ve sonrası planlama yapabilirsiniz. Şayet ki pazartesi günü işe dönüş yapacaksınız cumartesi ya da pazar akşamı konuta gelmek yerine cuma akşamı meskeninize dönmeniz zihnen kendinizi hazırlamanıza yardımcı olacaktır. Ayrıyeten tatil sonrası hem iş hayatınızda hem de özel yaşantınızda her şeyin kusursuz olmasını beklemekten kaçınmalısınız.” dedi.
KENDİNİZE KISA KISA MOLALAR VERİN
Tatil sonrası yaşanılan telaş ve makûs ruh halinin önüne geçmek için kendimize her vakit vakit ayırmamız gerektiğinin altını çizen Psikolog Gök, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tatile gitmeden evvel kendimizi şartlamadan kendimize bir mola verdiğimizi unutmamamız lazım. Bu kısa molalara sadece tatilde değil günlük yaşantımızda da yer vermeliyiz. Tahminen akşam saatlerinde keyifli bir yürüyüş yapmak ya da arkadaşlarımızla deniz kenarında çay içmek kendimize kısa molalar vermenin en hoş yolu. Kalabalıktan uzaklaşarak en az düzeyde dahi olsa kendimize vakit ayırmak çok kıymetli. Bu noktada tatili emel olarak görmeden, zihinsel ve ruhsal olarak şartlama yapmadan kendimize vakit ayırmamız motivasyon eksikliğinin önüne geçebilir.”
