Boşanma, sadece bir bağın sonlanması değil şahısların hayatını, zihnini büsbütün değişime sürükleyen bir süreç. Değerli bir eşiği temsil eden ‘boşanma’, kimi bireyler için yaralayıcı ve derin hislere sebep olabilir. Boşanma psikolojisi üzerindeki tesirler herkes için farklılık gösterse de bu süreçte en çok görülen tesirlerden biri ise ‘boşanma sonrası depresyon’. Yeni hayata ahenk sağlarken ortaya çıkan bu depresyon süreci, kişi için zorlayıcı hislerin bir ortaya geldiği dönemece neden olabilir. Psikolog Elif Zahide Gök, boşanma sonrası depresyon hakkında bilinmesi gerekenleri Haber7.com izleyenleri için kıymetlendirdi.
BOŞANMA SONRASI DEPRESYON NEDİR?
Boşanma sonrası depresyon ve nedenlerini anlatarak kelamlarına başlayan Psikolog Gök, “Boşanma sürecinde yahut boşandıktan sonra depresyon hali yaşanabilmektedir. Boşanma sadece bir ilginin bitmesi değil; ortak bir hayalin, geleceğe dair kurulan maddi ve manevi yatırımların, emeklerin bir noktada sonlanması demektir. Evliliği resmi olarak bitirdiğimiz anda ‘her şey geride kaldı’ demek aslında kolay olmayabilir. Kişinin bu durumu kabul etmesi ve yüzleşmesi bu kadar kolay olmayabilir. Zira eşinizle mesleğinizi, yaşadığınız yeri, çocuklarla ilgili sorumlulukları ve daha kaç durumu ortak kararlar çerçevesinde alıyorsunuz. Lakin boşanmayla birlikte tüm bu tertip değişiyor ve kişi derin bir kayıp yaşayabiliyor.”
BOŞANMA SONRASI DEPRESYON BELİRTİLERİ NELERDİR?
“Boşanma sonrası depresyon” belirtilerine dikkat çeken Psikolog Gök, “Kişinin hayatındaki rutinlerinin değişmesi belirtiler ortasında yer alabilir. Daha az ya da çok uyku, yemek tertibinin değişmesi, gün uzunluğu daima yorgun hissetme, hayattan keyif alamama üzere sebepler genel manada da depresyonun belirtisidir. Boşanma sonrasında görülen en büyük belirti ‘yorgunluktur’. Kişi güçlü olmaya çalışmaktan yahut her şey yolundaymış üzere davranışlar sergilemekten çok yorulur ve bundan ötürü terapiden faydalanmak ister.” dedi.
BOŞANMA SONRASI DEPRESYON YAŞAYAN ŞAHSA NASIL YAKLAŞILMALI?
“Depresyonda olan bireye yardım etmek istiyorsanız sırf ‘Ben buradayım ve konuşmak istediğinde buradayım’ demek kafidir.”
ifadelerini kullanan Psikolog Gök, “Karşıdaki kişiye kendi hislerimizi aktarmak ‘Boşver’ üzere bir tutum sergilemek hakikat değil. Kişiyi baskılamadan bir defa terapi tekniğinden faydalanmasını teklif edebilirsiniz. Lakin az evvel de belirttiğimiz üzere karşımızadaki kişinin hudutlarına girmeden, baskılamadan bunu yapmak çok değerli.” şeklinde konuştu.
BOŞANMA SONRASI DEPRESYON BAYAN VE ERKEKTE BİREBİR HALDE Mİ İLERLER?
Boşanma sonrası depresyonun bayan ve erkeklerde farklı seyrettiğini lisana getiren Psikolog Gök, “Kadınlar, kendilerini söz etme hüneri yüksek varlıklar. Hasebiyle bayanlar için bir durumun kritiğini yapmak çok daha kolay bir durum. Erkekler ise daha tahlil odaklı bir davranış stantlar ve toplum baskısından da kaynaklı hislerini gizleyebiliyor. Boşanma süreci erkekler için de epeyce zorlayıcı hisleri beraberinde getirebilir. Erkeklerin hislerini maskeliyor ya da gizliyor olmaları bu hisleri hissetmediği manasına gelmez.” dedi.
